
ritim - 180 km
[verse 1: ritim ]
moruk, dumanlı yollarında ahmağın biri olursa kolunda
yolun dar, sonunda yalan var
ruhlar var, duman var, k_marbaz ayaklar
basar bu şehrin yollarında parçalanmış dudaklarla
kafiyeler aynı, sözler aynı, vokal garip
değişmiyor yazdıklarım, gördüklerim hep garip
sövdükleri bir gariban, dövebilirler rüyalarda
anca rüyalarda, kendi rüyalarında
rap yapmak için çok yaşlıyım on dört yaşında
boş ver daha her şeyi, her şeyin başındayım
hep yapmak istediğim şeydi bi’ albüm
(ve sonra) belki uçurumun başındayım
sizin gibiler, moruk, hastalıklı kişiler
yaptıkları eserlerde saklar hep bi’ şi’ler
delilerin bi’ tanesi demek ki düşünen
bi’ adammış bur’daki, sürekli bi’ şeyler
[nakarat: elçin orçun & sansar salvo]
“bi’ zamanlar hayat,” derdim, “gerçek,” derdim, “sonsuz” derdim (derdim)
zaman geçti, anlar olduk ki— (ne kadar yükseksem de hayat 180’de)
bana sorsan artık kayıp gerçek, tutunmak zor olmalı
sen de gördün, inandın elbet, bıraktığım gerçek kalmadı
[verse 2: ritim ]
bazen saçmalıyorum sadece gül diye be
rapçiler artık gerçekten çete türkiye’de
artık silah gösteriyoruz gül verene
tribe giriyorum selam verirken gülmeyene
üstündeki kabandan rahatsız dayılar
ve youtube’daki kliplere âşık olan kadınlarla
olmuyo’ işte cool edit’i tıklamakla
vokale kompresör dayamakla
biz de senin gibiydik 2000’li yılların başında
arkadaşlarımız vardı pirsingiyle kaşında
ve sonra bi’ gün icap etti taşınmak
yalnız yaşamaya başladık on üç yaşında
ne kadar yükseksem de kafam 180’de
her gün çıkıp sokakta nüksetsem de
olur, uzun hava söylerim istersen be
benim yaşım küçük ama misket sende
[nakarat: elçin orçun & sansar salvo]
“bi’ zamanlar hayat,” derdim, “gerçek,” derdim, “sonsuz” derdim (derdim)
zaman geçti, anlar olduk ki— (ne kadar yükseksem de hayat 180’de)
bana sorsan artık kayıp gerçek, tutunmak zor olmalı
sen de gördün, inandın elbet, bıraktığım gerçek kalmadı
[verse 3: ritim ]
oğlum, bu sokaklar var ya sana yalanı dayarlar
ev basmaya kalkarsın, evini basarlar
bi’ yıl sonra yanında olmaz o salaklar
sen onları taşıdığın sürece taşırlar
antibiyotik gibi gelir birdenbire çekilmek
efendilik değil reis, yaptığın çekinmek
kimse istemiyor, moruk, azıyla yetinmek
dört oda, bi’ salon’ evde büyüyen de, yetim de
elindekinden bi’ yudum ver, bi’ şey sorma dayı
yataktan ters kalktım, papaz olmayalım
hayat trafiğinde ağlatırken kornaları
oyunda kural yok ki kurala göre oynayalım
yani teenage kardeşim, senin anlıy’ca’n
bu işi bırakmazsam sürekli ağlıy’ca’m
anadolu’nun ve dünyanın altın çağı
hesabım her eksildiğinde diyorum “almıy’ca’m”
[nakarat: elçin orçun & sansar salvo]
“bi’ zamanlar hayat,” derdim, “gerçek,” derdim, “sonsuz” derdim (derdim)
zaman geçti, anlar olduk ki— (ne kadar yükseksem de hayat 180’de)
bana sorsan artık kayıp gerçek, tutunmak zor olmalı
sen de gördün, inandın elbet, bıraktığım gerçek kalmadı
كلمات أغنية عشوائية